Uyandığımız zaman zihnen ve bedenen dinlenmiş olduğumuz zamanlar olduğunu aktaran Yazar Nihat Güç, okumanın insanlara hem mutluluk hem de haz vermesi gerektiğini ifade etti.

Her çocuğun farklı bir dünyası farklı bir alemi olduğunu dile getiren Güç, çocuğumuzun dünyasına ve alemine uygun kitaplar tavsiye edilmesi gerektiğini söyledi.

Okuma yazma alışkanlığının nasıl kazandırılması gerektiğini anlatan Nihat Güç, kitabı aktardığımız kişiye uygun olması gerektiğini dile getirdi.

Durak var, yolcu var ama otobüs yok Durak var, yolcu var ama otobüs yok

"Kişiye uygun olan kitapları tavsiye etmemiz gerekiyor"

Yazar Nihat Güç

Çocuklarımıza ve kişiye uygun kitapların tavsiye edilmesi gerektiğini söyleyen Güç, "Türkiye'de ve dünyada kitapla ilgili birçok etkinlik yapılıyor, bu kapsamda Türkiye'de 19 ve 30 Nisan arasında kitap etkinlikleri düzenlenmektedir. Bizim çocuklarımız çevremiz ve muhatap olduğumuz öğrenciler, kendisini ilgilendiren ve kendisinin anlayabileceği kitapları okuması gerekiyor. Biz çocuğa bir yetişkinin anlayabileceği kitabı vererek iyilik yaptığımız anlamına gelmez. Bir yetişkine bir çocuğun okuyabileceği kitabı vererek de yetişkine iyilik yapmış olmayız. Bizim herkese ve her seviyeye uygun olabilecek kitapları kişiye tavsiye etmemiz gerekiyor. Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz buyuruyor ki 'insanlara akıllarının alabileceği şekilde hitap ediniz'. Kitap hitap etmektir, derdini bildirmektir ve meramını aktarmaktır. Kitaptaki derdi meramı aktardığımız kişiye de uygun olmalıdır Bu ayrımı da gözetmemiz gerekiyor." Şeklind ekonuştu.

"Kitap okumanın bir saati olmaz"

Herkesin kendisine göre uygun ve verimli olduğu saati bilmesi gerektiğini ifade eden Güç, "Kitap okumanın bir saati olmaz, kişinin her an içinde bulunduğu zaman, mekan ve ortam ne olursa olsun verimli bir zamandır. İnsanların işten ve güçten dolayı yorgun düştükleri zihinsel olarak yoruldukları ortamlar ve zamanlar olabilir. Bu gibi zamanlarda okuyan kesimi anlama ve kavrama oranında düşüklükler meydana gelebiliyor. Herkesin kendine göre müsait olduğu uygun olduğu ortamı ve zamanı bilmesi lazım, ancak şuraya dikkat etmek gerekiyor: sabah saatleri insanların dinç olduğu saatlerdir. Yeni uyandığı sabah namazı vakti veya sabah namazından sonraki vakitler de kitap okumak ve ders çalışmak için en verimli zamanlardır. İnsanların en verimsiz olduğu zamanlar da yorgunluğun zirve yaptığı akşam vakitleri ve yatsı vakitleri veya uyumadan önceki vakitlerdir. Yorgunluk ve yoğunluk bu saatlerde zirve yapar. Okuduğumuzu anlamada sorunlar yaşayabiliriz. Sabah vakti dediğimiz gibi uyandığımız gençleşmiş olduğumuz zihnen ve bedenen dinlenmiş olduğumuz vakitlerde okumak insanlara hem mutluluk hem de haz verecektir." diye konuştu.

"Okumayı cazip hale getirmek gerekiyor"

Çocuklarımıza kitap okumayı hobi olarak sevdirmemiz ve göstermemiz gerektiğini dile getiren Güç, "Okumayı cazip hale getirmek gerekiyor. Gerek kitabın kendisi ile ilgili gerek ortamın müsaitliği ile ilgili gerekse de okullardaki öğretmenlerin buna teşvikiyle ilgili. Ebeveynlerin bu konuda yapması gereken iş ve işlevlerle ilgili çocuklarımıza kitap okumayı bir hobi olarak göstermemiz gerekiyor. Bizim öğretmen olarak okullarda zaman zaman karşılaşmış olduğumuz sorunlardan bir tanesi de okumayı ceza olarak veriyoruz öğrencilere bunun olmaması lazım. Ebeveynler de bazen bu şekilde yapıyor. Okumayı özellikle kitap okumayı sevdirmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza nasıl ki bir oyuncağı sevdirerek oynamasını istiyorsak kitabı da aynı şekilde sevdirerek okutmamız gerekiyor. Az önceki soruda ifade ettiğimiz gibi seviyesine uygun kitapları tavsiye etmemiz gerekiyor. Her çocuğun farklı bir dünyası farklı bir âlemi vardır. Çocuklarımızın dünyasına ve âlemine uygun kitaplar tavsiye etmemiz gerekir. Bazı çocuklar vardır gibi bilimsel kitaplardan hoşlanır. Bazı çocuklar da roman ve hikâye tipi kitaplardan hoşlanır çocuklarımızın âlemine uygun kitap hangisi ise onu tavsiye etmemiz gerekir." dedi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha