Diyarbakır'da Aksa Tufanı'na destek olmak amacıyla basın açıklaması düzenleyen ve yaklaşık bir yıldır devam eden soykırım sürecinde Gazze'ye ve direnişe olan desteğini her platformda dile getiren Peygamber Sevdalıları Vakfı, her hafta olduğu gibi bugün de Diyarbakır'da meydanlardaydı.

Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın merkez Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağında düzenlediği basın açıklamasında bir konuşma yapan Recai Güler, Gazze'de devam eden soykırım karşısında İslam ümmetinin sessizliğinden bahsederken Aksa davasına gönül veren Müslümanlara yönelik sosyal medya platformlarında oluşturulan linç kampanyalarına dikkat çekerek tüm zorluk ve engellemelere rağmen Gazzeli Müslümanların direnişlerinin yalnız bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi.

"Cenneti arzulayan bizlerin ve cihad eden Gazze halkına bakalım…"

Allah-u Teala'nın Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde insanın yaratılış gayesinden bahsettiğini ifade eden Güler, "İnsanın yaratılış gayesi Rabbini razı edip cennette mükafatlandırılmayı hak etmesi içindir. Fakat cennete girmek için bir bedel ödemek, emek sarf etmek gerek. Ayeti kerimede Allah ile ticaretten bahsedilirken Allah ve Resul'üne iman edip O'nun yolunda mal ve can ile cihat edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ucuz veya bedava cennet yoktur. Bu fani dünya içerisinde bir malın geçici olan tadından tatmak için bir ücret ödüyorsak baki olan nimetler için de muhakkak bir bedel ödenmesi gerekir. Nitekim Allah cennetten bahsederken müminler için hazırlandığını vurgulamaktadır." dedi.  

Güler, "Cenneti kazanmak kolay değildir. Nitekim Allah, ayeti kerimede 'Siz, sizden öncekilerin çektiklerini çekmeden cennete girebileceğinizi mi zannediyorsunuz?' diye uyarmaktadır. Bizden öncekiler; işkenceler, zulümler, eziyetler gördü; canları ve mallarıyla cihad ettiler. Onlar öyle zorluklarla karşılaşmışlardı ki artık, 'Allah'ın yardımı nerede kaldı' diye sormaya başlamışlardı. Evet bizler şimdi kendi halimize ve Gazze'nin haline bakalım. Gazze halkı bombalar altında eziliyor, parçalanıyorken bizler ne kadar onların dertleriyle dertleniyor, başımızı yastığa koyduğumuzda huzursuz olabiliyor, gözlerimizden yaşlar akıyor, elimizi Rabbimize açıyor onların kurtuluşu için dua ediyoruz?" ifadelerini kullandı.

"Çizgimizde doğru isek Allah müminlerin korkusunu kafirlerin kalplerinden çıkarmayacaktır"

Rebiyülevvel ayının içerisindeyiz. Peygamber Efendimizin vilayetine sevinsek de diğer tarafımız Gazze için mahzundur." diyerek konuşmasını sürdüren Güler, "Diyarbakır'dan sesleniyoruz. Diyoruz ki ya Resulullah! Bugün güya halkları ve liderleri 'bende Müslümanım' diyenler tarafından sahipsiz bırakılan Gazzeli kardeşlerimizin kanlarını sana takdim ediyoruz. Ahirette onlara sahip çıkıp kanatlarının altında cennet bahçelerinde gezesin ya Resulullah." şeklinde konuştu.

Konuşmasının devamında siyonistlerin yerli işbirlikçilerin varlığına ve sergiledikledikleri tutuma dikkat çeken Güler, şunları söyledi:

"Gazzeli kardeşlerimiz için burada toplanmamız bazı insanları rahatsız ediyor. siyonistleri tel avivi de rahatsız ediyor. Sosyal medya üzerinde paylaşımlar yapılıyor ve o paylaşımlar, aramızdaki uşakları harekete geçirip onların dilleriyle bize hücum ediyorlar ama elhamdülillah yüce Allah, müminlerin korkusunu kafirlerin kalplerinden çıkarmıyor. Çizgimizde doğru, dürüstsek ve berabersek, Allah müminlerin korkusunu kafirlerin kalplerinden çıkarmayacaktır. Onları dünyanın büyüğünü sanmayın. Onları o şekilde görüyorsunuz ancak her bir Müslüman ferdinden korkuyorlar. Onlar da biliyorlar ki bir gün gelecek bu Müslümanlar da Gazzeli ve Yahya Sinvar gibi onların karşısında cihadımızı yapacağız. Bundan dolayı buradaki toplanmamız küçük görülmesin, meydanları boş bırakmayalım."

"Gazze imtihanı istikbal ve istiklalimiz için kritik önem taşımaktadır"

Güler'in konuşmasının ardından Vakıf adına basın açıklamasını Habib Akdoğan okudu.

"Sakın zâlimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur" (Hud: 113) ayetini okuyarak basın açıklamasına başlayan Akdoğan, "Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun. Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. İzzeti kuşananlara selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun." dedi.

Gazze'de yaşanan zulmün, tüm insanlığın imtihanı olmaya devam ettiğini belirten Akdoğan; "Devletler, toplumlar ve bireyler olarak hepimiz bu imtihandan sorumluyuz. Gazze imtihanı istikbal ve istiklalimiz için kritik önem taşımaktadır. Bu imtihanda hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Devletler, toplumlar ve bireyler üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır." dedi.

"Lübnan'da çağrı cihazlarına yerleştirilen patlayıcılarla toplu katliam ve suikast girişimleri yapılmaktadır"

Akdoğan; "siyonist işgal rejimi, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışında da sürdürmektedir. İşgal rejimi, Batı Şeria ve Lübnan'da da sistematik olarak toplu katliamlar yapmakta, yerleşim yerlerini bombalamaktadır. siyonist rejim, yerleşimci adı altında işgalcilere yeni alanlar açmakta, Filistinlilere ait arazi ve konutları yakıp yağmalamaktadır. Lübnan'da çağrı cihazlarına yerleştirilen patlayıcılarla toplu katliam ve suikast girişimleri yapılmaktadır. Lübnan'a yapılan bu saldırı, diğer ülkelere tehdit ve gözdağı içermektedir." dedi.

"Bu suikast ve saldırıların hedefinde Türkiye dahil tüm bölge ülkeleri yer almaktadır"

Bölgesel tehlike ve işgali genişletmenin ayak sesleri olan bu suikast ve saldırıların hedefinde Türkiye dahil tüm bölge ülkelerinin yer aldığını belirten Akdoğan; "siyonist işgal rejimi, ateş çemberini gittikçe genişletmektedir. siyonistlerin parçala, böl, yut taktikleri boşa çıkartılmalıdır. siyonist canavarı durduracak somut adımlar atılmazsa yarın çok geç olabilir.

Ateş kazanının gittikçe kaynatıldığı, bölgesel bir savaşın sinyalleri verilmektedir. Suikast ve saldırılarını ümmet coğrafyasında yaygınlaştıran siyonistler; Mescid-i Aksa'yı imha ve işgal hedeflerini gizleme ihtiyacı bile duymamaktadır.

Türkiye, İran, Mısır, Ürdün, Lübnan, Suriye, Irak başta olmak üzere tüm İslam ülkeleri işgal rejiminin bölgesel hesaplarını bozmalıdır. siyonistlerin bölge ülkelerine yönelik üstünlük psikolojisi ve taktikleri yerle bir edilmelidir. Ahlaksızca yürütülen, hiçbir kural, kaide tanımayan siyonist şer cephesinin psikolojik, ekonomik, teknolojik, askeri ve siyasi hamleleri boşa çıkartılmalıdır." diye ifade etti.

"siyonist ve işbirlikçilerinin diplomatik hile ve tuzaklarına karşı tüm Müslümanlar uyanık ve basiretli olmalıdır"

İşgalci siyonist rejim ve hamisi ABD, yapılan ateşkes müzakerelerinde işgali kalıcı hale getirme planları yapmakla birlikte oyalama taktiği uyguladığını vurgulayan Akdoğan açıklamasının devamında, "siyonist ve işbirlikçilerinin bu diplomatik hile ve tuzaklarına karşı tüm Müslümanlar uyanık ve basiretli olmalıdır. Yönetim ve yetkiyi ellerinde tutan idareciler siyonist şer ittifakının bu habis planlarına alet olmamalıdır." dedi.

"Mazlumlarının yanında yer alarak bu zulme dur demeliyiz"

Açıklamasına, "siyonist zulmün esaretine karşı özgürlük meşalesini yakmalıyız. Geleceğimiz ve ahiretimiz için Gazze'nin yanında yer almalıyız. Gazze'de 2 milyon halk abluka altında her türlü zulmü görmektedir. Okullar, hastaneler, camiler, kamu binaları ve sivil yerleşim yerleri yerle bir edildi. Bir halk, açlık, ilaçsızlık, susuzlukla yok edilmek istenmektedir. Mazlum Gazze halkının gözü kulağı bizden gelecek olan maddi ve manevi yardımlara kilitlenmiş olduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz." diye devam eden Akdoğan, "Mazlumlarının yanında yer alarak bu zulme dur demeliyiz. Gazze'de yaşananlar Gazze ile sınırlı kalmayacaktır. Bölgesel ateş çemberi gittikçe yayılıyor. Bu ateş bir gün kapımıza kadar dayanacaktır. Buna karşı şimdiden önlem alınmazsa yarın çok geç olabilir. Zalimlere sessiz kalmak, zalimlerin zulmünü onaylamak anlamına gelecektir. Zalimlere meyil etmek, onların saracak ateşin bizlere de dokunması anlamına gelecektir." diye ekledi.

"HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek veriniz"

Açıklamasına, "Nice az topluluklar, Allah'ın izni ile nice çok topluluklara galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir." ayeti ile devam eden Akdoğan, dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şu şekilde sıraladı:

•  Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.

•  Üçüncü ülkeler üzerinden Siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.

•  Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.

•  HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek veriniz.

•  Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için Siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmasını talep ediyoruz.

•  HÜDA PAR'ın Gazze soykırımına karışmış olan siyonist çifte vatandaşların yargılanması, müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması, Siyonist soykırımcıların vatandaşlıktan atılması, mal varlıklarına el konulmasıyla ilgili Meclise sunmuş olduğu kanun teklifini destekliyoruz.

Meteorolojiden sarı kodlu yağış uyarısı Meteorolojiden sarı kodlu yağış uyarısı

•  HÜDA PAR'ın siyonist katillere yönelik kanun teklifinin yasallaşması için tüm siyasi partilerden ve vicdan sahibi vekillerden insani sorumluluk almaları çağrısında bulunuyoruz.

•  Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz."

Açıklamasının sonunda Akdoğan; Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, siyonist işgale direnen mücahitlere selam gönderdi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha