İslam dininde Müslümanlara farz kılınan 5 temel ibadetten biri olan hac hem mali hem de bedeni bir ibadet olarak diğer ibadetler arasına farklı bir öneme sahiptir.
Dünyada her sene milyonlarca insanın kutsal toprakları ziyaret ederek yerine getirdiği hac ibadeti için her ülkeye belli bir kontenjan ayrıldığı bazı insanlar yılarca gitmek için sıra beklemek zorunda kalıyor.
Haccın önemi, kimlere farz kılındığı, imkânı olanların gitmek için ne yapması gerektiği ile ilgili İLKHA muhabirin konuşan İstanbul İl Müftü Yardımcısı Arif Cevlek, "İnsanların cenabı Allah ile irtibat kurmalarının en kestirme yolu ibadetlerdir. İbadetler içinde de en komplike ibadet hacdır. Çünkü birçok ibadeti içerisinde barındırır. Hac ibadeti, Hazreti Âdem ile başlayan, Hazreti İbrahim ile sistemleşen, Hazreti Muhammed (Sallalahu Aleyhi Vesellem) Efendimizle de kemale eren bir ibadettir. Hac ibadeti, birçok sembolleri içinde barındırır. Bu semboller ile insan, cenabı Allah ile yaptığı ilk sözleşmeyi tekrar hatırlar. Yani hac, aynı zamanda cenabı Allah ile yapılan akdi tazeleme ibadetidir. Özellikle arafat, müzdelife, şeytan taşlama, tavaf, giydiğimiz ihram gibi her şeyin sembolik bir anlamı vardır. Mesela hac yapan hacımız, ihram elbisesini giydiği andan itibaren normal şartlarda kendisine helal olan şeyleri dahi orada yapamaz. Aynı zamanda tüm farklılıklarını bir tarafa bırakılmasıdır. Yani makamınız, mevkiniz, malınız, renginiz, ırkınız… her şey bir tarafa bir tarafa bırakılıp herkesin eşit olduğu bir yerdir. Aynı zamanda ahiretin de bir provasıdır." diye konuştu.
"Hac, sırtımıza yüklediğimiz tüm günahlardan arınıp tertemiz hale gelme ameliyesidir"
İnsanların hacda marifete emesi kendi iç dünyalarına bir yolculuk yapmaları anlamına geldiğini belirten Cevlek, "Müslüman, müzdelifede şuura ermeye taliptir. Şeytan taşlama da nefsinin ve şeytanın kurduğu tüm tuzakları orada bırakıp taşlaması anlamındadır. Bu anlamda hac, Müslümanı annesinden doğduğu ilk günkü hale getirme ameliyesidir. Onun için Peygamber Efendimiz, 'kim Allah rızası için hac yapmaya niyet eder ve büyük günah işlemezse sanki annesinden doğduğu ilk günkü gibi tertemiz bir şekilde döner' diye buyurur. Kısacası hac, sırtımıza yüklediğimiz tüm günahlardan arınıp tertemiz hale gelme ameliyesidir." şeklinde konuştu.
Vekalet ile hac ibadeti bizzat gidilen hac gibi midir?
Haccın hali vakti yerinde olan, sağlığı yerinde olan her mümin erkek ve kadına farz olduğunu hatırlatan Cevlek, "En güzeli Müslümanın bizzat kendisinin hac yapmasıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de 'oraya gitmeye gücü yetenlerin hac yapması üzerlerine farzdır' deniliyor. Eğer bir Müslümanın hali vakti yerindeyse ama sağlığı yerinde değilse ve hacca gidemiyorsa yerine bir vekil göndermesi de bizzat hac yapmış gibi sevap almasına vesile olur. Böylece hac sorumluluğundan da kurtulmuş olur."
Üzerine hac farz olanlar ne yapmalı?
Türkiye'de bu yıl 85 bin civarında Müslümanın hac yapmak üzere kutsal topraklara gittiğini ancak 2,5 milyon kişinin de hacca gitmek için sırada beklediğini hatırlatan Cevlek, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Müslümanlar soruyorlar, 'hocam üzerimize hac farz oldu ama sıradan dolayı gidemiyorum, ne yapmalıyım' diye soruyorlar. Biz de diyoruz ki; en azından bir irade beyan edin, üzerimize maddi anlamda hac farz olduğu andan itibaren gidip başvuru yapalım. Bu bir irade beyanıdır. Kayıt yaptıktan sonra hemen de çıkabilir, 10 yıl sonra da çıkabilir. Önemli olan irade beyanı ortaya koymaktır. Cenabı hak kutsal toprakları ziyaret etmek iştiyakıyla içi yanan herkese en kısa zamanda nasip etsin. Gücü yetmeyenler de en kısa zamanda gücü yetecek imkana kavuşmak için dua etmeli." (İLKHA)
