TBMM Başkanı Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu’nda Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) tarafından düzenlenen "Gazze: İnsanlığın Felaketi" Özel Raporu Tanıtım Programı'nda konuştu.

Siyonist işgalcilerin, Gazze’ye yönelik saldırıları karşısında susanlar ve destek verenler olduğu gibi, ilk günden itibaren insanlık ve vicdan adına ayağa kalkan ve seslerini yükseltenlerin de bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Zalimler, kuvözlerde ölen bebekleri purolarını içerek izleyebilirler. Zalimler, sokakta açlıktan ölen ninelerin ızdırabına gülerek yanıt verebilirler. Ama mazlumlardan, insanlıktan yana olanlar, vicdanı olanlar ayağa kalkmıştır ve dünyada zulme karşı bir insanlık cephesi kurulmuştur, güçlenerek yoluna devam edecektir. Bundan sonra dünyanın neresine giderlerse gitsinler zalimler ve destekçileri için iş hiç kolay değildir. Hangi büyük üniversitede konuşurlarsa mutlaka Filistin'e karşı yaptıkları zulümler için yüzlerine haykıran, hatta bir müddet sonra yüzlerine tüküren insanlar olacaktır."

"Zaten insanlığın vicdanında yargılandılar, mahkum oldular"

İnsanlık cephesinin dünyanın her yerde tahkim edilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, işin bu insanlık tarafını; siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, araştırma merkezleri olarak ortaya koyacaklarını kaydetti.

Malatya'da zincirleme kaza: 3 yaralı Malatya'da zincirleme kaza: 3 yaralı

İnsanlık cephesinin tahkim edilmesi için Uluslararası Adalet Divanında açılan davanın, aslında büyük bir kaldıraç görevi gördüğünü inşallah olumlu neticeleneceğini belirten Kurtulmuş,  Uluslararası Adalet Divanından sonra ikinci olarak uluslararası ceza mahkemesinde davanın görüleceğini ifade etti.

Kurtulmuş, "Karadziç o katliamları yaparken, ‘Yanıma kâr kalır zannediyordu. Netanyahu ve çetesi de bu katliamları yaparken ‘Yanımıza kâr kalır’ zannediyorlar. Öyle zannetmesinler, yanlarına kar kalmayacaktır ve inşallah uluslararası ceza mahkemesinde yargılanacaklardır. Zaten insanlığın vicdanında yargılandılar, mahkum oldular." ifadelerini kullandı.

Başta İslam ülkeleri olmak üzere mazlum milletlerin aralarındaki dayanışmaları arttırmaları gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "Bu kadar büyük zulümler, bu kadar büyük insanlık suçları işlenirken, İslam İşbirliği Teşkilatı nerede? İslam ülkeleri nerede? Niçin yeterince, etkin bir şekilde bu zulmü önleyecek mekanizmayı oluşturamamaktadır?" sorularını yöneltti.

Siyonist işgalcilerin en büyük gücünün başta İslam ülkeleri olmak üzere mazlum milletlerin dağınıklığı, kararsızlığı ve inisiyatif kullanamamaları olduğunu dile getiren Kurtulmuş, burada mutlaka ortak hareket etmek gerektiğinin altını çizdi.

"Uluslararası sistemin mazluma destek verme kabiliyeti hiç yoktur"

Uluslararası alanda yeni bir sistemin kurulabilmesi için bütün güçle mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, bu son gelişmelerin "uluslararası sistem" diye bir şeyin olmadığını öğrettiğini aktardı.

Kurtulmuş, "Uluslararası sistemin herhangi bir konuda, herhangi bir bölgede barışı sağlama, zalim ve mazlumu birbirinden ayırt ederek mazluma destek verme kabiliyeti hiç yoktur. Tabiri caizse uluslararası sistem çökmüş, uluslararası sistem topluca mezarlığa gömülmüştür. Birleşmiş Milletlerinden tutun uluslararası yardım kuruluşlarına kadar hiçbirisinin bir fonksiyonu kalmamıştır. Ukrayna'da iki yılı aşkın süren bir savaşta çözüm üretemeyen bir uluslararası sistem, çoktan çökmüştü. Şimdi Gazze meselesi, insanlığın gözüne sokarak bunu gösteriyor. 'Dünya beşten büyüktür' derken söylediklerimiz bir hayal değildi; bugünün ihtiyacı olan bir sistemin kurulmasındaki samimiyetti." diye konuştu.

lerinin bir hayal olmadığını; bugünün ihtiyacı olan bir sistemin kurulmasındaki samimiyet olduğunu bildirdi.

Yakın zamanda Filistin direnişinin başarıya kavuşacağını gördüklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Tam manasıyla bağımsız, toprak bütünlüğü sağlanmış ve 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan siyasi çözüm elde edilemeyecektir. Başta Mescid-i Aksa olmak üzere Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin kutsal mekanlarının masuniyetinin korunması ve yerleşimci politikalarının önlenmesi gerekiyor." diye ekledi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha