Şanlıurfa Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hüseyin Aras, Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Aras, hiçbir teknoloji ve gücün yeryüzüne yetecek suyu ve havayı üretemeyeceğini dile getirdi.

Malatya'da bağımlılıkla mücadele toplantısı yapıldı Malatya'da bağımlılıkla mücadele toplantısı yapıldı

Aras, "Bilindiği üzere çevrenin korunması için 1972 yılından bu yana ülkemizde ve tüm dünyada 5 Haziran günü, Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde 2022 yılında yayınlanan bir Genelge ile 5 Haziran gününü de içine alan hafta, her yıl farklı bir tema ile Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanmaktadır. Türkiye Çevre Haftasının bu yılki teması 'Hepimizin Bir Dünyası Var' temasıdır." dedi.

"Modern dünyanın aşırı tüketim hırsı geri dönülmez tahribatlara sebep olmuştur"

Özellikle sanayi devrimi ile beraber son 200 yılda doğa ve insan arasında ki dengenin bozulduğunu belirten Aras, "Doğal kaynakların hor kullanılması ekolojik dengenin bozulmasına, çevre kirliliğine, küresel ısınmaya, su kaynaklarının azalması ve kuraklığa, tarımsal ve biyolojik çeşitliliğin bozulmasına ve iklim değişikliği gibi önemli çevre sorunlarına sebep olmuştur. Oluşan iklim krizi ve çevre felaketlerinin en büyük sebebi; insanoğluna yüce yaradan tarafından bahşedilen tabiata ve üzerindeki nimetlere karşı olan duyarsızlık ve tamahkârlıktır. Modern dünyanın aşırı tüketim hırsı dünyadaki kaynakların hor kullanılmasına ve geri dönülmez tahribatlara sebep olmuştur.  İnancımız gereği; çevreye ve tüm varlık alemine karşı bir emanet duygusu ile sorumluluklarımızı yerine getirmekle mükellefiz. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim’de Kamer Süresi 49. Ayette 'Gerçekten biz her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık' yine, Rahman süresi 8. Ayette ise; 'Sakın dengeyi bozmayın' buyrulmaktadır. Yeryüzündeki tüm nimetlerin çocuklarımıza bırakılacak birer emanet olduğunu unutmamalıyız." diye konuştu.

"Doğayı korumak kendi geleceğimizi korumaktır"

Aras, mevsimlerin düzeni bozulunca düzeltecek bir mekanizmanın bulunmadığına dikkat çekerek "Tabiatın kaynakları sınırsız, bitmez ve tükenmez değildir. Havamız kirlendiğinde doğada oksijen üretecek bir fabrika yok. Mevsimlerin düzeni bozulunca bunu düzeltecek bir mekanizma da yok. Hiçbir teknoloji ve güç, yeryüzüne yetecek suyu ve havayı üretemez. 1 litre atık yağın 1 milyon litre içme suyunu kirletebildiğini, bir cam şişenin 4 bin yıl, 1 plastik şişenin 1500 yıl çürümediğini, yeni üretime kıyasla, metal ve plastik geri kazanımı ile %95 oranında enerji tasarrufu sağlanabileceğini unutmamalıyız. Çevremizi koruma sorumluluğu sadece hükümetlerin, yerel yönetimlerin veya büyük kuruluşların değil, herkesin ve her bireyin sorumluluğundadır. Unutmayalım ki tabiat bize sadece yaşam alanı sunmakla kalmaz, aynı zamanda sağlığımızı, refahımızı ve geleceğimizi de garanti altına alır. Dolayısıyla doğayı korumak kendi geleceğimizi korumaktır. Çevre kirliliğinin önlenmesi, global bir sorun olan küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede yine aynı zamanda bir israf önleme projesi olan 'Sıfır Atık' konusunda ailelerden eğitimcilere, yerel yönetimlerden vatandaşlara kadar, kamu-özel sektör ayrımı yapmaksızın her konumdan ve her yaştan insanımıza çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam için çevreyi korumalıyız.Bu  vesile ile tüm vatandaşlarımızın 5 Haziran Dünya Çevre Gününü ve Türkiye Çevre Haftasını kutlarım." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha