Direniş Çadırı ve Filistin İçin Bin Genç grupları tarafından yapılan çağrıyla Ankara'da işgalci siyonist rejimin Gazze'de ve Refah'ta yaptığı katliam nedeniyle "Katil israil Refah'tan Defol!, Petrol Akışı Durdurulsun! İlişkiler Kesilsin!" sloganlarıyla yürüyüş ardından basın açıklaması düzenlendi.

TOKİ, yüzde 25 indirim kampanyası başlatıyor TOKİ, yüzde 25 indirim kampanyası başlatıyor

Ankara'nın Çankaya ilçesinde bir araya gelen kitle, ellerinde meşalelerle sloganlar atarak yürüyüş düzenledi. Yapılan yürüyüşün ardından ise gruplar adına Mehmet Can Çağlayan, basın açıklamasını yaptı.

İşgal güçleri Refah’ta Birleşmiş Milletler’in kontrolündeki bir çadır kente saldırdığını hatırlatan Çağlayan, "İşgal rejimi bu saldırıyla ilk belirlemelere göre 45 kişiyi acımasızca katletti. Hepimiz dün gece ve bu sabah, Refah’ta sığındıkları BM korumasındaki çadırlarda korkunç bir şekilde, canlı canlı yakılarak katledilmiş insanların, kadınların, çocukların, bebeklerin görüntülerini izledik. İşgal rejiminin bu katliamı, direniş’in Cebaliye bölgesinde israil ordusuna mensup askerleri esir aldığını ilan etmesinin hemen ardından gerçekleşti. israil, savaşta hiçbir amacına ulaşamadı. Ne rehinelerini kurtarabildi, ne direnişi tasfiye edebildi, ne de Gazze halkını yurtlarından sürebildi. Savaşın ilk gününden beri siyonist işgalcilerin başarıyla yaptığı tek şey savunmasız insanları acımasızca katletmekten ibaretti. Artık siyonist işgal rejiminin hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nın iki ara kararı da işgalcilerin Gazze’de kasıtlı bir katliam yapmakta olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının Netanyahu ve Gallant’ı tutuklamaya sevk kararı mızrağın çuvala sığmadığını göstermektedir. Artık küresel emperyalist dünya düzeninin uluslararası kurumları dahi bu saldırganlık, bu vahşet, bu insanlık dışı katliamlar karşısında israil aleyhine kararlar vermektedir." dedi.

Açıklamanın devamında Çağlayan, şunları aktardı:

"Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Gerekçeler anlamsızdır. Mazeretler nafiledir. israille kurulan ve işgal rejimine fayda sağlayan her türlü ilişki ateşten bir kordur. Affedilmez bir suçtur. israil, ihtiyaç duyduğu ham petrolün yaklaşık yüzde kırkını hala Türkiye aracılığıyla temin etmektedir. Bu ham petrol, israilin katliam ve kıyım makinesine yakıt olmaktadır. Türkiye derhal bu utançtan kurtarılmalıdır. Siyasi iktidar eğer Filistin direnişini bir vatan müdafaası olarak görüyorsa, eğer israilin hedefinin Anadolu’nun işgali olduğunu beyan ediyorsa, eğer Filistin halkından yana olduğunu ilan ediyorsa yapılacaklar bellidir. Bir yandan işgal rejiminin ihtiyaç duyduğu petrolün yaklaşık yarısını naklederken, diğer yandan israilin Refah’taki saldırısını kınamanın bir anlamı yoktur. Gün, israile uygulanan yaptırımları genişletmenin ve kalıcılaştırmanın günüdür. Buradan siyasi iktidara sesleniyoruz: Petrol sevkiyatını durdurun. İşgal rejiminde faaliyet yürüten yerli şirketler için caydırıcı yaptırımlar belirleyin. Acilen israille serbest ticaret anlaşmasını sonlandırın. İşgal rejimiyle tüm diplomatik ilişkilerinizi kalıcı olarak iptal edin. Güzergahında israil bulunan ticari gemilerin, ülkemizin limanlarına yanaşmalarını yasaklayın. israil uçaklarının Türkiye’nin hava sahasını kullanmalarına izin vermeyin. israili; askeri, siyasi, diplomatik, ticari, akademik, sanatsal her alanda amansız ve tavizsiz bir kuşatma altına alın. Tüm diplomatik olanakları kullanarak bölgedeki diğer ülkelerin de bu kuşatmaya katılmalarını sağlayın!"

Son olarak Çağlayan, "Bizler, Filistin halkıyla dayanışma içinde olan tüm dünyadaki yüz milyonlarca insan olarak bu taleplerin takipçisiyiz. Katliamcı, sömürgeci, soykırımcı siyonist işgal rejimi yenilgiye uğratılana kadar Filistin halkıyla dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz. Yaşasın küresel intifada! Yaşasın küresel direnişimiz!" ifadelerine yer verdi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha