İSLAM DÜNYASI

Ankara'da "Keşmir Dayanışma Günü" kapsamında program düzenlendi

Ankara'da 5 Şubat Keşmir Dayanışma Günü dolayısıyla bir program düzenlendi.

"Keşmir Dayanışma Günü" çerçevesinde, Hint yönetimi altında bulunan Keşmir halkıyla dayanışma gösterilirken, kendi kaderlerini tayin etme hakkı için verdikleri mücadelenin desteklenmesi ve bölgedeki çatışmalarda hayatını kaybeden direnişçi ve sivillerin anılmasına yönelik etkinlikler düzenleniyor.

Bu kapsamda Ankara'daki Pakistan Büyükelçiliği tarafından 5 Şubat Keşmir Dayanışma Günü dolayısıyla bir program düzenlendi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, 6 Şubat 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremler unutulmadı. Depremde vefat edenler yad edilip depremlerde kaybedilenlerin anısına fidanlar dikildi.

Programda Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Emekli Tümgeneral Doç. Dr. Güray Alpar, İngilizce bir konuşmasının ardından TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da bir konuşma yaptı.

6 Şubat depremleri ve 'Keşmir Dayanışma Günü' olarak iki anma etkinliğini beraber yaptıklarını belirten Yanık, "Keşmir Dayanışma Günü ve 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin birinci yıl dönümünü yarın idrak etmiş olacağız. 5 Keşmir Dayanışma Günü sebebiyle buradayız. Türkiye olarak Keşmir bizim kendi meselemiz saydığımız meselelerimizden birisidir. Maalesef dünyanın en eski çözülemeyen problemi yazısını okumak da bizim acımızdan son derece can yakıcıdır. Çünkü biliyoruz ki uluslararası sistem isterse çözmek istediği problemleri kolaylıkla çözer ve hiç öyle sürüncemede bırakmaz. Fakat Keşmir gibi Filistin gibi benzeri meseleler de maalesef bir kayıtsızlığı hatta bilinçli bir boş vermişliği görüyoruz. Keşmir'de ciddi bir insanlık dramı yaşanıyor." dedi.

Konuşmasının devamında Yanık, şunları aktardı:

"Keşmir Pakistan'ın bir parçası olmasaydı bile Türkiye olarak bizim Keşmir'e kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Bunun özellikle bir insan hakkı ihlali olarak bir toplumun kendi kendini yönetme hakkının ihlali ve en temel insan hakları ihlalidir. Yaşam hakkı, seyahat hakkı, mülkiyet hakkı en temel insan haklarına kadar ihlal edilen bir toplumun bu kadar yıldır ısrarla ve inatla varlığını sürdürmeye çalışması ve mücadelesini sürdürmeye çalışması önünde hakikaten saygıyla eğilmekten başka yapacağımız bir şey yok. Uluslararası alanda Türkiye olarak hepinizin yakında takip ettiği üzere çok yüksek sesle ve en yüksek perdeden Sayın Cumhurbaşkanımızın dilinden dünyanın her tarafındaki ve Keşmir'de dahil olmak üzere hak ihlallerinin son bulması için çağrılarımızı yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz."  

"100 binden fazla insan rahatça yaşayabilecekleri yerde şehit oldu"

Keşmir konulu slayt gösterimin ardından Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Yusuf Cüneyd (Yousaf Junaid), bir konuşma yaptı.

6 Şubat 2023 hepimiz için çok üzücü bir gün olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Cüneyd, "Bu günde hayatını kaybedenlerin ruhları rahat uysun ve geride kalan ailelerine Allah sabır versin. Aynı zamanda BM'nin gündeminde kalan en uzun süreli anlaşmazlık olan Keşmir anlaşmazlığına burada bulunmakla verdiğiniz destek için hepinize teşekkür ederim.  1947 yılında ne oldu?  Bunu sizler kendiniz de sezgilerinizle çıkarabilirsiniz ki Keşmirlilerin de kendi kaderlerini kendi belirleme hakları vardır. Kendilerine bir plebisit için söz verilmişti.  Ama ne oldu? Hayır. Bu plebisit yapılmadı. Peki ne oldu? Biz şimdi şimdiye kadar birçok savaşa yol açmış ve uluslararası barış ve dayanışmaya birçok şok dalgası göndermiş olan bir sorunla karşı karşıyayız. Peki Uluslararası topluluk ne yaptı? Biz bu soruyu esas dünyada kendisini demokrasi şampiyonu olarak ilan eden her kimse onlara sormalıyız. Hindistan'ın bölgede yaptığı insan hakları ihlallerinden bahsetmek bile istemiyorum ama aslında istesem bunun en ince detaylarına kadar girebilirim. Ama ne oldu? Bu mesele yüzünden 100 binden fazla insan rahatça yaşayabilecekleri yerde şehit oldu." dedi.

"Keşmir'i bir hapishane kampına çevirdiler"

Konuşmasının devamında Cüneyd, şunları aktardı:

"Bugün şöyle garip bir durumu yaşıyoruz ki, kendisini büyük bir güç gibi gören, görmek isteyen bir ülke küçük bir bölgenin insanlarına sahip olmaları gereken en küçük hakkı bile vermeyi reddediyor. Bu bölgede herkesin yaşamını sınırlandırdılar ve bölgeyi bir hapishane kampına çevirdiler. Orada yaptıkları zalimlikler sınırsız. Anlatmaya kalksam günler sürer. Pellet silahlarını kullandılar, toplu tecavüzlerde bulundular düşünün, sadece 10 milyon nüfusu olan bir bölgeye 1 milyon kişilik bir işgal gücü yerleştirdiler. Böyle bir orduya ne gerek var? Bunu Pakistan'da görüyor muyuz veya Türkiye'de görüyor muyuz? Burada Hindistan tarafından üç büyük kötülüğün üçünün de yapıldığını görüyoruz. İkiyüzlülük, sahtekarlık ve ihanet. Hindistan ilk kez plebisite gitmeye kendisi karar verdiğinde ikiyüzlülük yaptı. Daha sonra bundan vazgeçtiğinde sahtekarlık yaptı ve en son anayasasından Keşmir'in özerkliğini kaldırarak ihanet etti. Türkiye ise bu konuda Pakistan'ın hep yanında durdu."

"Türkiye'nin bize Pakistan'daki en son sel felaketinde ve 2005 Keşmir depreminde yaptıklarını unutmadık"

Son olarak Cüneyd, "Konuşmamı bitirmeden önce Türkiye'deki depremler hakkında da birkaç şey söylemek istiyorum. Ben depremler olduğunda buradaydım. Tam bir tahribat oldu ve bu felakete asrın felaketi demek yerinde olur. Bu felaketten sonra Türkiye halkının ayağa kalkmak için gösterdiği dirence ve dayanıklılığa ve Türk hükümetinin bu felaketten sonraki kabiliyetine hayran olduk. Aynı şekilde Türkiye'nin bize Pakistan'daki en son sel felaketinde ve 2005 Keşmir depreminde yaptıklarını unutmadık. Biz Türkiye ile olan kardeşliğimizle şunu ifade ediyoruz: Biz iki ülke bir arada durduğumuzda büyüğüz. O yüzden buradan Türkiye'deki deprem felaketinde hayatını kaybeden herkes için başsağlığı diliyor, acılı ailelerin tümüne sabır diliyoruz." ifadelerine yer verdi.

Pakistan'da 5 Şubat, 70 yılı aşkın süredir çözüme kavuşturulamayan Keşmir sorununa, dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için 1989 yılında "Keşmir Dayanışma Günü" ilan edilmişti. (İLKHA)