16 Haziran'da başlayacak olan Kurban Bayramı'na sayılı günler kala belirlenen bölgelerde yerini almaya başlayan kurbanlıklar, kurban ibadetini yerine getirmek isteyenler tarafından satın alınmaya başlandı.
Kurban ibadetinin önemi, vekalet ile kurban kesimi, kurban ibadetinde mezhepler arasındaki farklılıklar ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan İstanbul İl Müftü Yardımcısı Ahmet Aktürkoğlu, merak edilen soruları yanıtladı.
"Kurban aslında her zaman yeni bir başlangıçtır"
Kurbanın kelime anlamı olarak Allah'a yakınlaşmak, bir manasıyla da ibadet olduğunu söyleyen Aktürkoğlu, "Namazımız, orucumuz, duamız, tesbihimiz nasıl bir ibadet ise kurban da bir ibadettir. Bütün ibadetlerin özünde olduğu gibi kurban ibadetini de Allah'a yakınlaşmak maksadıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Kurban aslında her zaman yeni bir başlangıçtır. Bıçağı vurduğumuz anda veya vekalet ile kurban kesmeye niyet ettiğimiz andan itibaren şimdiye kadar her ne yaptıysak bu kanın akıtılmasıyla yeni bir başlangıç yapmaya, Allah'a verdiğimiz ahdimizi yinelemektir." dedi.
Kimler kurban kesmeli?
Ramazan ayında fıtır sadakası kendisine vacip olan her kişinin kurban ibadetini de yerine getirmesinin vacip olduğunu hatırlatan Aktürkoğlu, "Yani gündelik, aylık kazancını temin edebilen, nisap miktarına ulaşacak kadar birikim yapamasa da geçimini rahatlıkla yapabilen kişinin çoluk çocuğunun sadakası olarak kurban ibadetini yerine getirmesi vacip olur. Ancak borcunu yerine getiremeyecek kadar üzerine bir yük binecekse bu yükün altına girmemesini tavsiye ediyoruz." diye konuştu.
Aktürkoğlu, "Mezhepler arasında Hanefi mezhebinin dışında diğer 3 mezhebe göre kurban ibadeti sünnettir. Sünnette de yine bizim mezhebimize (Hanefi) göre diğer mezheplerdeki ayrılık sünneti müekkede olmasıdır. Yani Peygamber Efendimizin imkân olduğunca terk etmediği bir sünnettir." şeklinde konuştu.
Kurban kesmek ile vekalet vermek arasından bir fark var mı?
Vekaletle kurban kesimine ilişkin de konuşan Aktürkoğlu, son olarak şu ifadeleri kullandı:
Vekalet ile kurban kesmenin elimizle kestiğimiz kurbandan hiçbir farkı yoktur. Burada dikkat edilmesi gereken vekaleti güvenilir kurumlara teslim etmektir. Ülkemizde de kendisini geliştirmiş, kurumsallaşmış kuruluşlarımız var. Türkiye Diyanet Vakfı bunların başında gelir. Dünyanın dört bir yanına, bizim ulaşamadığımız, tek başına oralara kurban gönderme imkânımız olmayan yerlere ekipler vasıtasıyla gidilip bizzat yerinde kurban satın alınıp kesiliyor. Bu son derece güzel bir şey. Bizler de onlara vesile olmak maksadıyla imkânımız varsa yurt içinde bir kurban kesip bir tanesini de vekalet yoluyla yurt dışında da kardeşlerimize kurban göndermemiz çok anlamlı olur." (İLKHA)
