Adana'da faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları Cuma namazı sonrası, Gazze'de yaşanan soykırım için ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

Kemeraltı Cami önü 5 Ocak Meydanı'nda gerçekleştirilen basın açıklamasında siyonist işgal rejimi lanetlendi.

Yapılan basın açıklamasında karadan, denizden, havadan tüm imkanlar kullanılarak Gazze'deki muhasaraya son verilmesi çağrısında bulunuldu.

Basın açıklaması Fethullah Beyazçiçek'in Kur'an tilavetiyle başladı. Daha sonra HÜDA PAR Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Salih Demir bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

Gazze ve Filistin için söylenecek söz kalmadığını ve edebiyat yapmayacağını kaydeden Demir, boykot çağrısı yaparak, boykota devam edilmesi gerektiğini belirtti.

STK'lar adına açıklama metnini Peygamber Sevdalıları Vakfı Adana Temsilcisi İsa Emre okudu.

Gazzeli ve Filistinli Müslümanlarla dayanışma ve siyonist vahşeti soykırımı telin için bir arada bulunduklarını ifade eden Emre, "Ey iman edenler! Sabredin, kararlılıkta yarışın, düşmana karşı hazırlıklı olun (birbirinize dayanıp bağlanın), Allah'a karşı gelmekten sakının ki başarıya ulaşabilesiniz." ayetini aktardı.

Tarihin her döneminde azgınlık, sapkınlık ve zulümde ileri gitmiş kişiler, topluluklar olduğunu vurgulayan Emre, zalimlerin zulmünün devamlı olmadığını, zalimlerin bu dünyada da yaptıklarına karşılık hak ettikleri cezayı aldıklarını söyleyerek, 'Yeter ki zulme karşı direnenlerin zorluklar karşısında yılgınlığa,  umutsuzluğa düşmeden sabır göstersinler.' dedi.

"Aksa ve Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır"

Aksa ve Kudüs davasını omuzlayan Gazzeli, Filistinlilerin, tarihte eşine az rastlanır bir sabır ve kahramanlıkla siyonist zulme ve barbarlığa karşı direniş ve mücadele sürdürdüklerine dikkat çeken Emre, "Beşinci ayını doldurmak üzere olan bu kutlu direnişin devamı ve başarısı elbette ki sadece Filistinli kardeşlerimizin sorumluluğunda değildir. Aksa ve Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır. Dünyanın gözü önünde pervasızca icra edilen soykırım ve katliama karşı durmak İslami bir vecibe olduğu kadar vicdan sahibi her insan için de insani ahlaki bir sorumluluktur. Bu sorumluluk bilinciyle siyonist vahşetin sonlandırılması, mazlum Gazze ve Filistin halkının desteklenmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmek, her daim sabır ve sebatla direniş ve mücadele safında yer almak zorundayız.  Zaman, yekvücut halinde siyonistlere ve destekçileri olan küresel istikbara karşı durma, habis işgal çetesini mübarek topraklardan söküp atma zamanıdır. Bu aşamada ümmetin göstereceği zaaf, Müslümanların zilletinin devamıyla siyonist işgalin  daha da kökleşmesiyle telafisi zor neticelere sebebiyet verecektir. Bu nedenle her Müslüman fert, her İslami yapı ve topluluk, her İslam ülkesi ümmet bilinciyle mücadeleyi öncelemelidir." diye konuştu.

"Yerel seçimle ilgili ve siyasi, gündelik konular Gazze, Filistin Kudüs duyarlılığımızı gölgelememelidir"

Aksa ve Kudüs davasının cephe hattı olan Gazze'nin ve Filistin'in, Müslümanların ilk gündemi olması gerektiğini belirten Emre, "Yerel seçimle ilgili ve siyasi, gündelik konularla ilgili diğer gündemler Gazze, Filistin Kudüs duyarlılığımızı gölgelememelidir. Küresel çapta devam eden boykotlar ısrarla planlı şekilde sürdürülmeli, dünyanın her tarafında siyonist çıkar ve unsurlar hedef alınmalıdır. Her gün onlarca çocuğun, sivilin açlıktan şehit olduğu, insani yardıma ulaşmak için toplananların topluca katledildiği, gıda ve su yardımının bile engellendiği Gazze'ye temel ihtiyaç malzemelerinin ulaştırılması en öncelikli mesele haline gelmiştir.  Karadan, denizden,  havadan tüm imkanlar kullanılarak Gazze'deki muhasaraya son verilmelidir. Bunun için ulusal, uluslararası organizasyon ve faaliyetler arttırılmalı ve gündem oluşturulmalıdır. Refah sınır kapısının açılması için de Mısır'a baskı yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

"siyonistlerin dezenformasyonu önlenmelidir"

İslam ülkesi liderlerinin kınamanın ötesine geçerek işgalcilerin kirli yüzünü ifşa edecek proje ve kurumları hayata geçirmesi ve işgalin yaptığı zulümleri dünyaya duyurması gerektiğine vurgu yapan Emre, "24 Şubat 'ta İstanbul'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Bakanları toplantısında Filistin'de işgal güçleri tarafından gazetecilere yapılan saldırılar ve siyonistlerin dünya kamuoyuna yönelik dezenformasyon faaliyetleri ele alındı. Toplantının nihai bildirisinde koşulsuz ateşkes çağrısı yapılarak siyonistlerin vahşet ve soykırımı örtbas etmek amacıyla yanlış ve yanıltıcı bilgi ve sahte haberler yayması kınandı.  Siyonistlerin gazetecileri hedefleyen kasıtlı saldırılarda 130'dan fazla gazetecinin öldürüldüğü belirtilerek uluslararası topluma acil soruşturma açma çağrısı yapıldı. Elbette ki Gazze ve Filistin için atılacak her adım anlamlı ve değerlidir.  Ancak kınama,  çağrı ve temennilerin siyonistleri durdurmadığı, katliam ve soykırımın tüm dünyanın gözü önünde pervasızca yapıldığı dikkate alındığında İslam ülkelerinin temsil makamındaki kuruluş ve yapıların devletlerin fiili, somut adımlar atması gerektiği izahtan varestedir. Bu çerçevede söz konusu toplantıda da değinilen, kurulacak medya gözlemevi ve dijital medya platformları kurulması kararı acilen hayata geçirilmelidir.  Böylece siyonist işgalcilerin işlediği tüm suçlar tespit edilip belgelenerek dünyaya duyurulmalı ve siyonistlerin dezenformasyonu da önlenmelidir." şeklinde konuştu.

"Tarih, inanç azim ve sabırla birlik halinde mücadele edip direnenlerin zafer örnekleriyle doludur "

Trabzon'da trafik kazası: 7 yaralı Trabzon'da trafik kazası: 7 yaralı

"Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir" ayetini hatırlatarak, Allah'ın kendi yolunda direnenlere yardımını esirgemediğini kaydeden Emre şunları kaydetti:

"Yetersiz ve eksik de olsa 11 Kasım 2023'te Riyad'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesinde alınan kararların uygulanması ve takibi için gerekli mekanizmalar oluşturularak somut adımlar atılmalıdır. Bu amaçla periyodik toplantı ve çalıştaylar düzenlenerek ortak çalışmalar çeşitlendirilerek somutlaştırılmalıdır. Uluslararası Adalet Divanının 26 Ocakta aldığı ihtiyati tedbir  kararları siyonist çete tarafından dikkate bile alınmamıştır.  Karardan sonra katliam devam etmiş,  insani yardımın temini yerine zorbaca engellemelerle Gazzeliler açlığa ve kıtlığa  mahkum edilmiştir. Uluslararası hukuku ve mahkeme kararını hiçe sayan siyonistlere karşı diplomasi ve küresel kamuoyu harekete geçirilmelidir. Tarih, inanç azim ve sabırla birlik halinde mücadele edip direnenlerin zafer örnekleriyle doludur. Yüce Rabbimiz de inanç ve sabırla kendi yolunda direnenlere zafer vadetmektedir."

Basın açıklamasına Mustazaflar Cemiyeti, Umut Kervanı Derneği, MEKTEB, Peygamber Sevdalıları Vakfı yanı sıra, HÜDA PAR Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Salih Demir ve il teşkilatı katıldı.

Basın açıklaması Nusrettin Kinay'ın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha